{ "title": "Uyku", "image": "https://www.uykuda.gen.tr/images/Uyku-56.jpg", "date": "23.01.2024 04:27:57", "author": "Derya YAMAN", "article": [ { "article": "Uyku, canlı varlıkların bu amansız ihtiyacı yapılan araştırmalara rağmen henüz kesinlikle çözülmemiş bir sır olarak tıp bilginlerinin önünde bulunuyor. Her organizma, insan hayvan her canlı hatta çiçekler bile kendini dış dünyaya kapatarak uyku halinde dinlenmeye çalışır. Gücünü tazelemek yenilenmek denince akla muhtemelen uyku gelir. Sorun bu konuda ele alınınca, uykunun yorgunluktan ileri geldiği kabul edilir. Yalnız bu beden yorgunluğu değildir. Çünkü hiçbir iş yapmayan bir vücut bile belirli bir süre sonra uykuya dalar. Uyku bedenden çok beynin Sinirlerin yorgunluğundan ileri gelir. Bu yorgunluk çok çalışmaktan değil normal çalışmadan doğmuştur. Nasıl hiçbir iş yapmayan bir insan yine de uyuma ihtiyacı duyarsa, hiçbir zihin faaliyeti göstermeyen beyin bile yorulur. Bu durum fiziki değil fizyolojik bir yorgunluktur. Bedenle değil organizma ile ilgilidir. Özetlemek gerekirse şöyle diyebiliriz gerek beden gerek beyin görünüşte tam bir tembellik içindeyken bile vücudumuzun çeşitli organları hatta hücreleri içten içe çalışmaktadır. Özellikle beyin, onun emrindeki sinirler hiçbir zaman boş durmazlar. Organizmanın işlevlerini sürdürürler. Bu bakımdan uyku vücuttan çok, beynin, Sinirlerin yorgunluğunu sonunda ortaya çıkan bir dinlenme ihtiyacıdır. Uyku dinlenme ve zihnin rüya görme alanı diyebiliriz. Uyku hala sırrı çözülmemiş farklı bir evren gibidir.